Yepyeni Hayat
Yepyeni hayat... Yepyeni düzen... İşte bu güzel manzaraya bakarak eve dönüyorum (fotoğrafı araba dururken çektim :)), bebeklerimi kreşten alıyorum. Hava çok güzel, her akşam mümkün olduğunca dışarıda vakit geçirmeye çalışıyorum. Gece bile balkonda oturmak istiyor canım, nasılsa burası Ankara. Hepi topu bir ay sonra balkonda oturulmaz gece...
Hayatımızda önemli bir değişiklik var. Evde yaklaşık 5 yıldır her gün birinin bulunması durumu sona erdi. Hem iyi, hem de kötü yanları var bu durumun. Defne'nin 3 yaşına kadar evde kalmasını isterdim. Kendisi bakıcımızın ayrılması ile birlikte 2 yaşını doldurmadan kreşe gitmek durumunda kaldı. İlk başta çok dirensem de, sonradan kreşin daha tertipli, düzenli ve prensipli olması hoşuma gitti. Defne daha güzel yemek yemeye başladı mesela... Gece daha erken uyumaya başladı. Sonra, ne kadar yakın olursa olsun, her sabah eve bir başkasının gelmesi, uyanınca evde bir yabancının olması çok sevimli bir durum değildi...
Ancak, evdeki işlerle başbaşa kalmak da zor. Çamaşır yıka, as, katla, ütüle, kaldır hiç bitmeyen bir döngü. Sonra saat 18:30'da benimle birlikte eve giren iki minik aç kuzu, ve yemek yapılması zorunluluğu. Çoğu zaman kendimi gece 12:00-02:00 arası yemek yaparken buluyorum. Geçen gece olduğu gibi:
Yemeğe başlarken tezgahın ve bulaşık makinasının boş olması, aynı anda birkaç yemeği yapmak ve yaparken bulaşıklarını hemen makinaya yerleştirmek, temiz çalışmak sürenin daha da uzamaması için oldukça önemli... Daha bunun gibi pek çok yapılması ve dikkat edilmesi gereken şey var, yazmadan edemeyen biri olduğumdan, mutfak dahil her yerde not defterim ve not kalemimle dolanıp duruyorum :)
Yoğun olmasına rağmen çok keyifliyim. Evimde her şeyi istediğim gibi ben yapıyorum, sanırım bu hissi özlemişim. Ve sanırım bloga bir daha bu kadar uzun süre ara vermeyeceğim...
Yorumlar